Anti-Amiloid ilaç Alzheimer demansını önlemeye yönelik işaretler gösteriyor

Erken yaşta Alzheimer hastalığına yakalanma riski taşıyan kişiler üzerinde yapılan bir klinik çalışma, beyindeki amiloid plaklarını temizlemenin hastalığın belirtilerini önleyebileceğini gösterdi.

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Knight Ailesi Kalıtsal Alzheimer Ağı Klinik Araştırma Birimi (DIAN-TU) tarafından yürütülen çalışma, Alzheimer hastalığına 30’lu, 40’lı veya 50’li yaşlarında yakalanması neredeyse kesin olan bireylerde deneysel bir ilacın demans gelişme riskini azaltabileceğini ortaya koydu. Bu çalışma, ilk kez bir klinik deneyde, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce uygulanan erken tedavinin Alzheimer semptomlarını geciktirebileceğini gösterdi.

Çalışmanın Sonuçları

Mart 2024’te The Lancet Neurology dergisinde yayımlanan çalışmada, nadir görülen ve genetik olarak aktarılan bir mutasyona sahip 73 kişi incelendi. Bu mutasyon, beyinde aşırı amiloid üretimine yol açarak orta yaşta Alzheimer gelişimini neredeyse kaçınılmaz hale getiriyor. Çalışmada yer alan ve ortalama sekiz yıl boyunca ilaç tedavisi gören 22 kişilik bir alt grupta, semptomların gelişme riski %100’den %50’ye düştü.

Çalışmanın baş araştırmacılarından Dr. Randall J. Bateman, “Bu çalışmaya katılan herkesin Alzheimer hastalığına yakalanacağı kesin gibiydi, ancak bazıları hâlâ sağlıklı. Semptom göstermeden ne kadar süre geçireceklerini bilmiyoruz; belki birkaç yıl, belki de on yıllar. Onların bilişsel olarak sağlıklı kalma şanslarını artırmak için başka bir anti-amiloid ilaçla tedavilerine devam ediyoruz” dedi.

Amiloid Hipotezine Destek

Çalışma, Alzheimer’ın nedenine dair en yaygın teorilerden biri olan “amiloid hipotezini” destekliyor. Bu hipotez, Alzheimer’ın ilk aşamasının beyinde amiloid plaklarının birikmesi olduğunu ve bu plakların temizlenmesinin hastalık belirtilerini önleyebileceğini öne sürüyor.

Katılımcılar, ilk olarak 2012 yılında başlatılan ve dünyadaki ilk Alzheimer önleme denemesi olan Knight Ailesi DIAN-TU-001 adlı çalışmaya dahil edilmişti. 2020’de bu çalışmanın sonuçları açıklandığında, Roche ve Genentech tarafından geliştirilen gantenerumab adlı ilacın beyindeki amiloid seviyelerini düşürdüğü ve bazı Alzheimer biyobelirteçlerini iyileştirdiği görülmüştü. Ancak bilişsel fayda sağladığına dair kesin bir kanıt bulunamamıştı. Bunun üzerine araştırmacılar, ilacı daha uzun süre ve daha yüksek dozlarda uygulayarak bilişsel gerilemeyi önleyip önleyemeyeceklerini görmek amacıyla açık etiketli bir genişletme çalışması başlattılar.

Araştırmanın Zorlukları ve Gelecek Çalışmalar

Çalışma 2023’ün ortasında, Roche/Genentech’in gantenerumab’ın geliştirilmesini durdurma kararı almasıyla erken sonlandırıldı. İlaç, daha büyük ölçekli bir çalışmada hastalığın ilerleyişini yavaşlatmada yeterince etkili bulunmamıştı. Ancak uzun süreli tedavi gören katılımcılar arasında hastalığın başlangıcının geciktirildiği gözlendi.

Gantenerumab gibi anti-amiloid ilaçlar, beyinde küçük kanamalar veya şişliklerle karakterize edilen amiloid ile ilişkili görüntüleme anormallikleri (ARIA) adı verilen bir yan etkiyle ilişkilendiriliyor. Bu çalışmada ARIA oranı %30 olarak kaydedildi. Çoğu vakada semptom görülmezken, iki katılımcının ciddi yan etkiler nedeniyle tedaviyi bırakması gerekti. Ancak hayati tehlike arz eden bir durum veya ölüm bildirilmedi.

Araştırmacılar, Alzheimer semptomlarının ne kadar süre geciktirilebileceğini anlamak için Knight Ailesi DIAN-TU Amiloid Temizleme Çalışması adlı yeni bir klinik deneme başlattı. Bu çalışma kapsamında, 2023’te ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından Alzheimer’ın ilerleyişini yavaşlatmak için onaylanan lecanemab adlı başka bir anti-amiloid ilaç uygulanıyor.

Alzheimer’ın Önlenmesi Mümkün mü?

Çalışma, genetik mutasyon taşıyan bireylerle sınırlı olsa da elde edilen sonuçların Alzheimer’ın yaygın görülen geç başlangıçlı formu için de geçerli olabileceği düşünülüyor. Alzheimer, semptomlar ortaya çıkmadan yaklaşık 20 yıl önce beyinde amiloid birikimiyle başlıyor. Bu nedenle, erken müdahaleler tüm Alzheimer hastaları için bir önleme yöntemi olabilir.

Dr. Bateman, “Eğer geç başlangıçlı Alzheimer için yapılan önleme çalışmaları da DIAN-TU denemelerine benzer sonuçlar verirse, yakında Alzheimer’ı önleyici tedaviler geliştirilebilir. Bunun, Alzheimer riski taşıyan milyonlarca insan için bir dönüm noktası olacağına inanıyorum” dedi.

Gantenerumab’ın geliştirilmesi durdurulmuş olsa da, diğer anti-amiloid ilaçlar Alzheimer’ın önlenmesi için test edilmeye devam ediyor. Alzheimer Derneği Baş Bilim Sorumlusu Dr. Maria C. Carrillo, bu sonuçların umut verici olduğunu belirterek, “Beta amiloid seviyelerini düşürmenin Alzheimer’ın önlenmesindeki rolü giderek daha net hale geliyor. Bu alandaki araştırmaların devam etmesi, genişletilmesi ve hızlandırılması hayati önem taşıyor” dedi.

Washington Üniversitesi’nde yürütülen başka bir çalışma olan Birincil Önleme Çalışması ise henüz Alzheimer’a dair belirti göstermeyen, hatta beyinde hastalıkla ilişkili değişimler başlamamış 18 yaş ve üzeri bireyleri inceliyor. Bu araştırmanın amacı, hastalığa yol açan biyolojik süreçleri çok erken aşamada durdurmanın Alzheimer’ı tamamen önleyip önleyemeyeceğini belirlemek.

Bu yeni bulgular, Alzheimer’ı önleyebilecek veya başlangıcını geciktirebilecek ilaçların geliştirilmesi açısından büyük bir adım olabilir.

Daha Fazla Benzer İçerik İçin BIOSSCOPE

Hey merhaba
Tanıştığımıza memnun oldum.

Gelen kutunuza güncel içerikleri almak için kaydolun.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Bir Cevap Yazın

Scroll to Top